Cenaze Namazı İle İlgili Hadisler

Cenaze Namazı İle İlgili Hadis-i Şerifler

Cenaze Namazı İle İlgili Hadis-i Şerifler, Cenaze Namazı ile ilgili Sünnetler, Cenaze Namazı Hadis-i Şerifleri, Cenaze Namazı Hakkında Hadisler

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Kim üzerine namaz kılıncaya kadar cenaazede hazır bulunursa kendisi için bir kirat sevab vardır. Kim de cenaze gömülünceye kadar hazır bulunursa iki kiratlık sevab vardır. Bir kirat’ın miktarı Uhud dağı kadardır.”

| Buhari, Cenâiz 59; Müslim, Cenaiz 57, (946); Ebu Dâvud, Cenâiz 45; (3168); Nesâi, Cenaiz 54, 59, (4, 54-55, 76, 77); Tirmizi, Cenâiz 49, (1040); İbnu Mâce, Cenâiz 34, (1539).

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), Necaşi rahimehullah’ın vefatını, ölümünün aynı gününde haber verdi. Ashabıyla musallaya musallaya gitti, orada saf bağlatıp dört tekbir getirerek namaz kıldırdı.”

Sahiheyn ve Nesâi’de gelen bir diğer rivâyette şöyle denir: “(Resulullah aleyhissalâtu vesselam) Necâşi’nin ölüm haberini öldüğü günde haber verdi ve:

“Kardeşiniz için (Allah’tan) mağfiret talep edin” dedi ve başka bir şey söylemedi.”

| Buhari, Cenaiz 4, 55, 61, 65; Menakibu’l-Ensar 38; Müslim Cenâiz 62, 63, (951); Muvatta, Cenâiz 14, (1, 226, 227); Ebu Davud, Cenaiz 62, (3204); Tirmizi, Cenâiz 37, (1022); Nesâi, Ceaiz 76, (4, 72).

Abdurrahman İbnu Ebi Leyla anlatıyor:

“Zeyd İbnu Ebi Erkâm cenazelerimiz üzerine dört tekbir getirirdi. Bir ara bir cenaze üzerine de beş tekbir getirmişti. Sebebini kendisinden sordum, dedi ki: “Resulullah o tekbirleri getirirdi.”

| Müslim, Cenaiz 72, (957); Ebu Dâvud, Cenâiz 58, (3197); Tirmizi, Cenâiz 37, (1023); Nesai, Cenâiz 76, (4, 72).

Humeyd İbnu Abdirrahmân anlatıyor:

“Hz. Enes İbnu Mâlik (radıyallahu anh) (cenaze) namazı kıldı. Yanılıp üç-sefer tekbir getirdi ve selâm verdi. Kendisine (üç sefer tekbir getirdiği) söylendi. Bunun üzerine kıbleye yönelerek dördüncü bir tekbir daha getirdi ve sonra selâm verdi.”

| Buhari, Cenaiz 65. (Bunu ta’lik olarak, bab başlığında zikretmiştir).

İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ)’ın anlattığına göre, bir cenaze üzerine namaz kılmış ve namazda Fâtiha’yı okumuştur. Bu hususta kendisine (niye onu okuduğu) sorulunca: “Bu, sünnettendir!” diye cevap vermiştir.”

| Buhari, Cenâiz 6; Ebu Dâvud, Cenaiz 59, (3198); Tirmizi, Cenâiz 39, (1026); Nesâi, Cenâiz 77, (4, 74, 75).

Nafi rahimehullah anlatıyor:

“İbnu Ömer, cenaze için kılınan namazda kıraata yer vermezdi.”

| Muvatta, Cenaiz 19, (1, 255).

Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor:

“Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Ölü üzerine namaz kıldınız mı ona ihlasla dua edin.”

| Ebu Davud, Cenaiz 60, (3199); İbnu Mace, Cenaiz 23, (1497).

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh)’nin anlattığına göre, kendisine:

“Cenaze üzerine nasıl namaz kılarsın?” diye sorulmuştu. Dedi ki:

“Ailesinin evinden takibe başlarım, yere kondu mu tekbir getirir, Allah’a hamd, Resulüne salat eder, sonra şu duayı okurum:

“Ya Rabbi o senin abdindir, abdinin oğludur, cariyenin oğludur. O, senden başka ilah olmayıp sadece senin ilah olduğuna, Muhammed7in senin kulun ve elçin olduğuna şehadet ederdi, sen onu (bizden) daha iyi bilirsin. Ay Allah’ım, eğer o muhsin ise ona yapacağın ihsanı artır. Eğer kötülerden ise, günahlarını affet. Ey Allah’ım, bizi (ona kılınan namazın) ecrinden mahrum etme, ondan sonra bize fitne verme.”

| Muvatta, Cenaiz 17, (228).

Avf İbnu Mâlik (radıyallahu anlı) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir cenâzenin namazını kıldırdı. Okuduğu duadan şunları ezberledik:

“Allah’ım, şunu mağfiret et ve şuna rahmet eyle. Afiyet ver, affeyle, vardığı yerde ikramda bulun, girdiği yeri genişlet. Onun (günahlarını) kar ve buzla yıka, hatalardan pâk eyle, tıpkı elbisenin kirden pâk edilmesi gibi. Onu dünyadaki evinden daha iyi bir eve, ailesinden daha hayırlı bir aileye koy, eşinden daha hayırlı bir eşe ulaştır. Onu kabir azabından, ateş azabından sakındır.”

Avf (radıyallahu anh) der ki: “(Resulullah’ın bu dualarını işitince) o ölünün yerinde kendimin olmasını temenni ettim.”

| Müslim, Cenâiz 85, (963); Tirmizi, Cenâiz 38, (1025); Nesâi, Cenâiz 77, (4, 73).

Hasan Basri (rahimehullah):

“Çocuk üzerine‚ Fâtiha okunur” der ve şöyle dua ederdi: “Ey Allah’ım; bunu bize öncü yap, karşılayıcı kıl, (ahiret) azığı ve ücret yap.”

| Buhari, Cenâiz 66. (Bab başlığında senetsiz olarak geçmiştir.)

Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Çocuk (doğumunda) ağlamadan ölürse üzerine namaz kılınmaz, varis olmaz, ona da varis olunmaz.”

| Tirmizi, Cenaiz 43, (1032); İbnu Mace, Cenaiz 26, (1508).

Nâfi İbnu Ebi Galib anlatıyor:

“Hz. Enes (radıyallahu anh) bir erkeğin cenâze namazını kıldırmıştı. Başının yanında durdu. Dört kere tekbir getirdi. Bir kadın üzerine de namaz kıldırdı. Kadının arka tarafında durdu, dört kere tekbir getirdi. Kendisine, Resulullah böyle mi yapardı?” dendi. “Evet!” cevabını verdi.”

| Ebu Dâvud, Cenâiz 57, (3194); Tirmizi, Cenâiz 45, (1034).

Hz. Osman, Hz. Ebu Hüreyre, İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) hazerâtı erkek ve kadınların cenâzeleri için namaz kılarlardı. Erkekleri imamın yanına, kadınları da kıble cihetine koyarlardı.”

| Muvatta; Cenâiz 24, (1, 230).

Muhammed İbnu Ebi Harmele anlatıyor:

“Zeyneb Bintu Ebi Seleme ölmüştü, o sırada Medine valisi Târık idi. Sabah namazından sonra cenazesi getirildi ve Bâki mezarlığına konuldu. Târık, sabah namazını alaca karanlıkta kılardı. İbnu Ömer radıyallahu anhüma cenazenin sahibine:

“Cenazenizi namazı ister hemen kılın, isterseniz güneşin yükselmesine kadar te’hir edin” dedi.”

| Muvatta, Cenâiz 20, (1, 229).

Nafi anlatıyor:

“İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ), sabah ve ikindi namazları vaktinde kılınmış ise bunlardan sonra cenaze namazı kılardı.”

| Muvatta, Cenâiz 21, (1, 229).

Buhari’nin bab başlığında, senetsiz olarak şu rivâyet kaydedilmiştir:

“İbnu Ömer mutlaka tâhir olarak cenaze namazı kılardı. Güneş doğarken ve batarken cenaze namazı kılmazdı. Ellerini (de her tekbirde) kaldırırdı.”

| Buhâri, Cenâiz 57.

Hz. Aişe (radıyallalıu anhâ) ‘den anlatıldığına göre, Sa’d İbnu Ebi Vakkâs (radıyallahu anh) vefat ettiği zaman, Hz. Aişe:

“Onu mescide sokun da ben de üzerine namaz kılayım” dedi. Ancak onun bu teklifi yadırgandı ve hüsn-ü kabul görmedi. Bunun üzerine Hz. Aişe:

“İnsanlar ne çabuk unutuyorlar, Allah’a yemin olsun Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) Beyzâ’nın iki oğlu Süheyl ve kardeşinin namazlarını mescidin içinde kıldırdı” dedi.”

| Müslim, Cenâiz 99, (973), Muvatta, 22, (1, 229); Ebu Dâvud, Cenâiz 54, (3189, 3190); Tirmizi, Cenâiz 44, (1033); Nesâi, Cenâiz 70, (4, 68).

İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:

“(Babam) Ömer İbnu’l Hattâb’ın cenâze namazı mescidde kılındı.”

| Muvatta, Cenâiz 23, (1, 230).

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Kim cenaze namazını mescidin içinde kılarsa kendisine (bir sevap) yoktur” -bir nüshada- “aleyhinde bir şey yoktur.”

| Ebu Dâvud, Cenâiz 54, (3191).

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:

“Siyahi bir kadın -veya bir genç- mescidin kayyumluk hizmetini yürütüyor (süpürüp temizliyor)du. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir ara onu göremez oldu. “Kadın -veya genç- hakkında (ne oldu?” diye) bilgi sordu.

“O öldü!” dediler. Bunun üzerine

“Bana niye haber vermediniz?” buyurdular. Ashab sanki kadıncağızın -veya gencin- ölümünü (mühim addetmeyip) küçümsemişlerdi. Aleyhissalâtu vesselâm: “Kabrini bana gösterin!” diye emrettiler. Kabir gösterildi. Resul-i Ekrem kadının kabri üzerine cenaze namazı kıldı. Sonra:

“Bu kabirler, sâhiplerine karanlıkla doludur. Allah, onlar için kıldığınız namazla kabirleri onlara aydınlatır” buyurdular.”

| Buhari, Cenâiz 67, Salât 72, 74; Müslim, Cenâiz 71, (956); Ebu Dâvud, Cenâiz 67, (3203).

Hz. Enes (radıyallahıu anh):

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir kabrin üzerinde namaz kıldı” buyurmuştur.”

| Müslim, Cenâiz 70, (955).

İbnu’l-Müseyyeb (rahimehullah) anlatıyor:

“Ümmü Sa’d (radıyallahu anhâ), Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) yokken vefat etti. Gelince üzerine namaz kıldı. Bu esnada bir ay geçmişti.”

| Tirmizi, Cenâiz 47, (1038).

Ukbe İbnu Âmir (radıyallahu anh) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) Uhud şehidleri için sekiz yıl sonra, sanki dirilerle (de) ölülerle (de) vedalaşıyormuşçasına cenaze namazı kıldı..”

| Ebu Dâvud, Cenâiz 75, (3223, 3224); Nesâi, Cenâiz 61, (3, 61, 62).

Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

“Bugün Habeşli sâlih bir kimse öldü, haydi üzerine namaz kılın.”

Râvi der ki: “Hemen saf yaptık (namaza durduk), ben ikinci safta -veya üçüncüde- idim. Aleyhissalâtu vessalâm onun üzerine (gıyabında) namaz kıldı.”

| Buhari, Cenâiz 55, 54, Menâkibu’l Ensâr 38; Müslim, Cenâiz 64, (952); Nesâi, Cenâiz 72, (4, 69, 70).

Ebu Berze el-Eslemi (radıyallahu anh) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) Mâiz İbnu Mâlik’in cenazesine namaz kılmadı. Ancak ona namaz kılınmasını yasaklamadı da.”

| Ebu Dâvud, Cenâiz 52, (3186).

Hz. Ebü Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalatu vesselam)’a üzerinde borç olan bir ölü getirildiği zaman:

“Borcunu ödeyecek bir mal bıraktı mı?” diye sorardı. Eğer yeterli mal bıraktığı söylenirse namazını kılardı. Aksi takdirde:

“Arkadaşınızın namazını kılın!” derdi. Ancak Allahu Teâla Hazretleri Resülüne fetihler müyesser ettiği zaman (her getirilenin) namazını kıldı ve (borcu var mı? diye) sormadı. Şöyle derdi:

Ben mü’minlere nefislerinden evlayım. Öyleyse, kim borç veya ağır bir yük veya horanta bırakırsa o banadır, benim üzerimedir. Kim de mal bırakırsa o da kendi varislerinedir.”

| Buhari, Ferâiz 4, 15, 25, Kefâlet 5, İstikrâz 11, Tefsir, Ahzâb 1, Nafakât 15; Müslim, Feraiz 14, (1619); Tirmizi, Cenâiz, 69, (1070); Nesai, Cenaiz 67, (4, 66).

Câbir İbnu Semüre (radıyallahu anh) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselam)’a, kendisini öldüren bir adam getirilmişti, üzerine namaz kılmadı.”

| Müslim; Cenâiz 107, (978); Tirmizi, Cenâiz 68, (1068); Nesâi, Cenâiz 68, (4, 66).

Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Üzerine müslümanlardan, kendisine şefaat talep eden yüz kişinin namaz kıldığı her ölüye mutlaka şefaat edilir.”

| Müslim, Cenâiz 58, (947), Tirmizi, Cenâiz 40, (1029); Nesâi, Cenâiz 78, (4, 75).

İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ı işittim, diyordu ki:

“Bir müslüman ölür, cenaze namazına Allah’a şirk koşmayan kırk kişi katılırsa, Allah, bunların onun hakkındaki şefaatini mutlaka kabül eder.”

| Müslim, Cenâiz 59, (948); Ebu Dâvud, Cenâiz 45, (3170).

Mâlik İbnu Hübeyre (radıyallahu anh) anlatıyor:

“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Bir müslüman ölür ve üzerine, müslümanlardan üç saf namaz kılarsa, (Allah şefaati) mutlaka vâcib kılar.”

(Hadisin râvisi) Mâlik (radıyallahu anh), cenazeye katılanlar az olursa, bu hadis sebebiyle cemaati üç safa taksim ederdi.”

| Ebu Dâvud, Cenaiz 43, (3166); Tirmizi, Cenâiz 40 (1028).

Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem cenaze namazında şöyle dua etmiştir:

“Allahım! Bu cenazenin Rabbi sensin, onu sen yarattın, İslâm’a sen hidâyet ettin. Şimdi onun ruhunu da sen aldın. Onun gizlisini–açığını en iyi sen bilirsin. Biz senin huzuruna, ona şefaatçi olarak geldik, onu bağışla!”

| Ebû Dâvûd, Cenâiz 56.

Abdullah İbni Ebû Evfâ radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre o, kızının cenaze namazında dört defa tekbir aldı. Dördüncü tekbirden sonra, iki tekbir arasında durduğu kadar durup kızının bağışlanmasını diledi ve ona dua etti. Sonra da “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem böyle yapardı” dedi.

Bir başka rivayette şu ifadeler yer almaktadır: “Dört tekbir aldıktan sonra o kadar bekledi ki, biz onun beşinci defa tekbir alacağını sandık. Sonra sağına ve soluna selâm verdi. Namazdan sonra; “Bu yaptığın nedir?” dedik. O da bize, “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yaptığını gördüğüm şeye bir ilave yapmış değilim, ” ya da “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem böyle yapardı” diye cevap verdi.

| Hâkim, el–Müstedrek, I, 360 (Hâkim, “hadis sahihtir” der). Ayrıca bk. İbni Mâce, Cenâiz 24.

Cenaze Namazı İle İlgili Hadis-i Şerifler, Cenaze Namazı ile ilgili Sünnetler, Cenaze Namazı Hadis-i Şerifleri, Cenaze Namazı Hakkında Hadisler


Kontrol Edin..

Şeriat nedir? Şeriat ne demektir? Şeriat kanunları, Şeriat kuralları nelerdir? Şeriat iki kısımdır.

Şeriat Nedir? Şeriat Ne Demektir? Şeriat Kuralları Nelerdir?

Şeriat nedir? Şeriat ne demektir? Şeriat kanunları, Şeriat kuralları nelerdir? Gibi sorular cevaplanıyor. Şeriat iki …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir